Yeni enerjili elektrikli araçların birincil güç kaynağı olan piller, bu araçların kullanımını önemli ölçüde etkilemektedir. Ancak pilin enerjisi sınırsız değildir ve tüketildikten sonra yeniden doldurulmasını gerektirir. Şarj sistemi, elektrikli araçların ticarileştirilmesinde ve sanayileşmesinde vazgeçilmez bir bileşeni temsil eden, elektrikli araçların çalışması için temel enerji tedarik sistemi olarak çok önemli bir rol oynamaktadır.
Şu anda piyasada iki tip şarj istasyonu bulunmaktadır: Alternatif Akım (AC) şarj istasyonları ve Doğru Akım (DC) şarj istasyonları.
Başlıca farklılıkları aşağıdaki gibidir:
Öncelikle elektrikli araçlar zaten redresörlerle donatılmıştır. AC şarj istasyonlarında, şarj işlemi yalnızca şarj makinesine 220V (farklı ulusal şebeke sistemlerine göre değişir) güç kaynağı sağlar ve şarj istasyonunun gücü aracın motor gücünü aşmaz. Daha sonra yerleşik şarj cihazı, aküyü şarj etmek için şebekeden gelen alternatif akımı doğru akıma dönüştürür. Araç içindeki sınırlı alan nedeniyle araçtaki şarj cihazı çok büyük olamaz ve etkili bir soğutma sisteminin uygulanması zordur. Bu nedenle, AC şarj istasyonları aracılığıyla şarj işlemi nispeten yavaştır ve genellikle konut otoparkları gibi yerlere kurulur.
Buna karşılık DC şarj istasyonları farklıdır. Pil şarjı için çıkış akımını doğrudan doğru akıma dönüştüren bir doğrultucu ile donatılmış olarak gelirler. Alan sınırlaması olmadığından redresörün gücü daha büyük olabilir ve bu da daha yüksek şarj verimliliği sağlar. Sonuç olarak, DC şarj istasyonları genellikle otoyolların yakınındaki şarj istasyonlarına kurulur. Şu anda çoğu elektrikli araç, DC hızlı şarj kullanıldığında pil kapasitesinin %80'ine kadarını 30 dakika içinde şarj edebiliyor.
Bu iki şarj yöntemi arasındaki hız farklılıklarına dayanarak bunları sırasıyla DC hızlı şarj ve AC şarja karşılık gelen hızlı şarj ve yavaş şarj olarak sınıflandırıyoruz.